Travesti Kimliğine Avrupa Çapında Yaklaşım

İstanbul‘un ilk açık travesti politikacısı, ülkenin aşağılayıcı olarak nitelendirdiği Transsexuellengesetz’in (‘transseksüel yasası’) kaldırılması çağrısında bulundu.

İstanbul‘da kaç travesti bireyin yaşadığına dair resmi bir istatistik olmamasına rağmen, tahminler 100.000 ila 500.000 arasında değişmektedir.

Yasa 1980 yılında kabul edildi ve cinsiyet değiştirme ameliyatı geçiren kişilerin resmi belgelerde yasal cinsiyetlerini değiştirmelerine izin veriyor. Ancak aynı zamanda Almanya’daki diğer ameliyatlar için gerekli olmayan kısırlaştırma işleminden geçmelerini de zorunlu kılıyor.

Erkek olarak doğan ve 2014 yılında kadınlığa geçiş yapan Ulle Schauws, Alman haber sitesi Zeit’a verdiği röportajda şunları söyledi “Bu yasa, transseksüelliğin bir akıl hastalığı ya da sapkınlık olarak görüldüğü dönemlerden kalma bir kalıntı.”

Schauws, bir kişinin cinsiyet kimliğini resmi olarak değiştirebilmesi için cerrahi kastrasyon, sterilizasyon ve iki psikiyatristin onayını gerektiren Almanya’nın Transsexuellengesetz yasası kapsamında cinsiyetini yasal olarak değiştiren ilk kişilerden biriydi.

Alman travesti hakları aktivistleri yasa yapıcıları bu zorunluluğu kaldırmaya ve yerine kendi kaderini tayin etmeye dayalı daha az bir süreç getirmeye çağırıyor.

Schauws Zeit’e verdiği demeçte, yasanın hala pek çok transa sorun yarattığını, çünkü ameliyatı karşılayamadıklarını ya da bunu istemediklerini söyledi: “Ameliyat olmak istemeyen ancak hayatlarını özgürce yaşayabilmek için isimlerini değiştirmeleri gereken pek çok insan var.”

“Herkesin bu tür invaziv prosedürlerden geçmek zorunda kalmadan kimlik kartı alabilmesi için tüm sürecin kolaylaştırılması gerekiyor.”

Tatjana Kolakovic Almanya’nın ilk açık transseksüel siyasetçisidir. Kendisi, ülkenin aşağılayıcı olarak nitelendirdiği Transsexuellengesetz’in (‘transseksüel yasası’) kaldırılması için çağrıda bulunmuştur.

Euronews’e yaptığı açıklamada “Yasa aşağılayıcı ve onur kırıcı” dedi. “Cinsiyetini değiştirmek isteyen insanları ameliyat olmaya, kısırlaştırmaya ve hormon tedavisine zorluyor.”

Birçok Avrupa ülkesinde, travesti olarak tanımlanan kişilerin resmi kayıtlarının değiştirilmesi için ruh sağlığı teşhisi konulması gerekmektedir. Bu, özellikle ruh sağlığı sorunları olan travesti bireyler için son derece zararlı olabilecek çağ dışı bir gerekliliktir.

Travesti bireyler yüksek oranda ayrımcılık, şiddet ve yoksullukla karşı karşıyadır. Travesti bireylerin yüzde 20’sinin hayatlarının bir döneminde evsizliği deneyimlediği tahmin edilmektedir. Avrupa’da travesti bireylere karşı iş yerinde ya da konut piyasasında ayrımcılığı yasaklayan herhangi bir yasa bulunmamaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2012 yılından bu yana cinsiyet disforisinin bir akıl hastalığı olarak teşhis edilmemesini tavsiye etmektedir. Bir kişinin cinsiyetini onaylayan tıbbi tedavi alabilmesi için ne zaman böyle bir teşhis alması gerektiğine dair birçok kılavuz olmasına rağmen, “transseksüel kişi “yi neyin oluşturduğuna dair tıbbi olarak kabul edilmiş bir tanım olmadığını belirtmek önemlidir.

Avrupa’daki çoğu ülkede, kendini travesti olarak tanımlayan kişilerin resmi kayıtlarının değiştirilmesi için ruh sağlığı teşhisi konulması gerekmektedir. Bu, özellikle ruh sağlığı sorunları olan trans bireyler için son derece zararlı olabilecek çağ dışı bir gerekliliktir.

Avrupa’da travesti hakları yavaş yavaş iyileşmektedir. Avrupa Birliği trans bireyleri ayrımcılıktan korumanın yolları üzerinde çalışıyor ve birçok ülke trans yetişkinlerin yasal olarak cinsiyetlerini değiştirmelerini kolaylaştırmak için adımlar attı.

Ancak Avrupa’daki travesti topluluğunu etkileyen pek çok sorun hala mevcut. Pek çok ülkede, kendini trans olarak tanımlayan kişilerin resmi kayıtlarının değiştirilmesi için ruh sağlığı teşhisi konulması gerekiyor. Ve bazı ülkelerde LGBTQ bireylere karşı işlenen nefret suçlarına karşı yasalar olsa da, bu yasalar her zaman etkili bir şekilde işlemiyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir