İstanbul Travestileri Ne Yönelik Damgalama ve Şiddet

İstanbul travestileri çok fazla damgalanıyor onlar travesti ve seks işçisi. Bu çifte standart onları halktan, müşterilerden, ve polisten gelen şiddete karşı savunmasız hale getiriyor.

İstanbul travestileri’nin seks işçisi olmaları, cinselliklerinin bir ifadesi olarak değil, grup olarak karşılaştıkları sistematik ayrımcılığın bir parçası olarak görülmelidir. Birçok travesti kadın, eğitime, istihdam olanaklarına veya barınma olanaklarına erişim eksikliği nedeniyle fuhuşa zorlanıyor.

Para karşılığı cinsel hizmetler sunmayan travesti kadınlar, cinsiyet kimlikleri ve fiziksel görünümleri nedeniyle iş bulmakta zorluk çekiyorlar. İstanbul travesti bireylere yönelik ayrımcılık, birçoğunun hayatta kalmak için suça veya fahişeliğe bulaşabilecekleri bir yeraltı yaşamına girmeye zorlayan iş veya barınma bulamaması anlamına geliyor.

Seks endüstrisinde çalışan İstanbul travestileri müşterilerden ve toplumun diğer üyelerinden yüksek düzeyde şiddet görüyor. Ayrıca, yaşadıkları ve çalıştıkları kırmızı ışık bölgelerinde veya genelevlerde sosyal yardım programları yürütürken sık sık onları taciz eden tıp uzmanları ve polis memurları tarafından homofobi ve transfobi nedeniyle sağlık hizmetlerine erişimde sorunlarla karşılaşıyorlar.

İstanbul Travestileri Aileleri Tarafından Şiddet Görüyorlar

İstanbul’daki travesti seks işçilerinin durumu hakkında çok fazla söylenti var. Bununla birlikte, bu tartışma, travesti bireylerin yasal haklarına ve ana akıma nasıl dahil edilebileceklerine odaklanma eğiliminde olmuştur. Bu, travesti seks işçilerinin özel ihtiyaçlarının ortadan kaldırıldığı anlamına geliyor.

Gerçek şu ki, birçok travesti birey cinsiyet kimliğine, cinsel yönelimine ve ekonomik durumuna dayalı ayrımcılık nedeniyle başka istihdam olanakları bulamadıkları için seks işçiliği yapmaktadır. Transseksüeller ve seks işçileri olarak iki kat damgalanıyorlar.

CRW tarafından yakın zamanda yürütülen bir anket, tüm travesti katılımcıların neredeyse yarısının, cinsiyet kimlikleri veya cinsel yönelimleri nedeniyle aile ve toplum tarafından reddedildiğini; %10’u hayatlarının bir noktasında aileleri tarafından dışarı atılmıştı.

Bu reddedilme, birçok kişinin seks işçiliğini bir hayatta kalma aracı olarak benimsemesine yol açar. Ancak, seks işçiliği yapan travesti kadınlar da müşterilerden ve onları para için sömüren sevgililerinden gelen şiddete maruz kalıyor; ayrıca müşteriler veya bölge için rekabet eden ve aralarında fiziksel kavgalara yol açabilecek ‘arkadaşlarından’ şiddete maruz kalırlar.

Yüksek Riskli Seks

Travesti kadınlar HIV açısından yüksek risk altındadır. Dünya çapında, travesti kadınlar için HIV yaygınlık oranlarının genellikle çift hanelere ulaştığı görülüyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde travesti kadınlar arasındaki HIV insidansının genel nüfusa göre 19 kat daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir.

Travesti kadınlar, HIV önleme ve bakım hizmetlerine erişimde bir dizi engelle karşı karşıyadır. Bunlar, riskler ve önleme yöntemleri hakkında farkındalık eksikliği; ifşa korkusu; damgalama ve ayrımcılık; kriminalizasyon; ve sosyal destek eksikliği.

Birçok travesti bireyin karşılaştığı damgalama ve ayrımcılık, onların cinsiyet kimliklerini gizlemelerine veya tıbbi bakımı çok geç olana kadar ertelemelerine yol açabilir. Bazı durumlarda, rutin kontroller sırasında test edilmedikleri veya test edildiklerinde kendilerini trans olarak göstermedikleri için HIV ile enfekte olduklarının farkında bile olmayabilirler.

Fuhuş veya uyuşturucu kullanımını suç haline getiren yasalar gibi suç sayılan yasalar, trans kadınların HIV testi ve tedavisi de dahil olmak üzere sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırabilir. Birçok ülkede, aynı cinsiyetten cinsel aktiviteyi veya çapraz giyinmeyi suç sayan yasalar vardır, bu da trans bireyleri damgalayarak ve onları şiddete karşı daha savunmasız hale getirerek risk altına sokar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir