Travestizm Nedir?

Çoğu zaman transseksüellik ve travestizm kavramları birbiriyle karıştırılır. Oysa bu iki terim, çoğunlukla eşcinsellikle (homoseksüellik) bağdaştırılan farklı iki gerçeği ortaya koymaktadır.

Travestizm (Travestilik)

Kelime, karşı cinsiyetin kılık ve davranışlarını benimsemeyi ifade eder. Bu tür davranışlara tarih boyunca çeşitli toplumlarda çok sık rastlanmıştır. Travestizm olgusu genellikle bir dinin ve onun getirdiği sosyal kuralların etkisiyle ortaya çıkmıştır.

Eski Yunan’da Sparta’da kadınlar, evlilikten sonra saçlarını kazıtır ve bir müddet kocalarının palto ve ayakkabılarıyla gezerlerdi. Kos adasında yaşayan kadınlar ise kendilerine takma bir sakal uydururlardı. Kılık değiştirmeye özenen birçok ünlü adı sayılabilir: Caligula, Neron, Eon Şövalyesi ve Dudevant Baronesi Aurore Dupin adıyla dünyaya gelmiş olan ünlü yazar Geor-ge Sand. Buna rağmen, bazıları sırf kişilikleri yüzünden kabul edilmiş olsalar bile, çoğu batı toplumlarında dışlanmışlardır.

Orta çağda, tıpkı sodomitler gibi tra-vestiler de, dinsel yasaklara uyularak canlı canlı yakılmışlardır: “Bir kadın erkek giysileri taşıyamaz, bir erkek kadın gibi gi-yinmemelidir. Bu tanrı katında tiksindirici bir suçtur” (Tevrat, 22,5).

Bazı uzmanların fikirlerine göre, transseksüel ve travesti ‘cinsel kimliklerini araştırarak birbirinden ayırmak gerekir.

Transseksüel gerçekte, karşı cinse ait olduğuna inanır; travestiye gelince, hakikatte ne olduğunu gayet iyi bilmesine rağmen, karşı cinsten biriymişçesine sevilmeyi düşler. Travesti’nin tutumu anne-babanın bilinçaltmdaki isteklerinden kaynaklanır. (Bir‘erkek çocuk yerine kız çocuk sahibi olmak veya tersi)

Kılık değiştiren kişi iğdiş edilme korkusunu yenmenin de bir yolunu bulur, çünkü bir elbise altına gizlenen penis babanın dikkatini çekmeyecektir. Erkek travesti, böyle davranarak eşcinsel olma korkularını bastırır.

Travesti, kadınsı eğilimlerine yenik düşmemek için : ıce kadın ve erkek davranışları arasında bocalayacaktır. Ve bu bocalama, ‘katası’ olduğu anda bile durumunun kalıcı madiğim ona kanıtlar. Kadın kılığındayken bile, erkekliğin kesin kanıtı olan penisinin bilincindedir. (Stoller) Travestizm (ya da Transvestizm) genelde azohizm, fetişizm ve homoseksüellik ile birlikte düşünülse bile, travestizm ile transeksüelliği birbirinden ayırmak çok zordur.

Transseksüellik

Kişide karşı cinse ait olma duygusudur. Kimliğini tümüyle saptırarak, ait olduğu sandığı cinsiyetin tavır, giyiniş ve sosyal davranışlarını benimser. 50 binde 1 görülen bu durum, kadınlardan çok erkeklere özgüdür.

Fiziksel, kalıtımsal veya hormonal kesin hiçbir nedene dayanmayan transseksüellik, bazı yazarlarca “Klinefelter sendromu” olarak açıklanmak istenmiştir. Burada, kalıtımsal bir inormalliğin, kromozom yapısını değiştirmesi söz konusudur.

Bu durumdan etkilenen kimseler görünüşte tam bir erkek olmakla birlikte, tıbben normalden çok ufak testislere ve penise, gelişmiş göğüslere sahiptir. Ve normal erkek içgüdüleri taşımalarına rağmen, meni içinde spermatozoidden yoksundurlar.

(Azospermi) Stoller’a göre, transseksüellik çok erken yaşta kendini gösterir. Bu küçük çocuğun annesi, 7-8 yaşlar arasındaki kendi çocukluk döneminde erkek olmayı çok arzulamıştır. Ergenlikle, bu istek yokolup, kadın normal bir evlilik yapmıştır. Bastırılan transseksüel duygular, kendi doğurduğu erkek çocukla yeniden ortaya çıkmıştır.

Doğan çocuk, her kadın için, fallusu simgeler, erkek olmayı çok arzulamış kadınların gözünde erkek çocuk çok büyük bir değer kazanır.

Gerçek transseksüel, bir eşcinselle kıyaslanmayı baştan reddeder, çünkü eşcinsellik durumunda cinsel organ ön plandadır. Bunun aksine erkek transseksüel için penis korkunçtur ve ondan kurtulmak ister.

Eğer bir kadın gibi giyinmeyi tercih ediyorsa, bu sadece kendini bu kılığa uygun hissetmesindendir. Kılık değiştirmekteki amacı şekilcilik değildir, kendini bir kadın olarak görür ve bir erkek tarafından sevilmek ister.